2023–2025 Kuraklık Raporu: Gıda, Su ve Enerji Krizi Derinleşiyor

2023–2025 Küresel Kuraklık Raporu: Gıda, Su, Enerji ve İnsanî Krizler Derinleşiyor

ABD Ulusal Kuraklık Azaltım Merkezi (NDMC) ve BM Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi (UNCCD) iş birliğiyle hazırlanan yeni rapor, 2023–2025 arasında yaşanan kuraklıkların tarihin en yıkıcıları arasında yer aldığını ortaya koyuyor.
Kuraklık sadece bir iklim sorunu değil; aynı zamanda yoksulluk, açlık, enerji krizleri ve kitlesel göç gibi zincirleme etkilere yol açan küresel bir acil durum olarak tanımlanıyor.

Türkiye İçin Kritik Bulgular

Raporda, Akdeniz ülkeleri içinde Türkiye, İspanya ve Fas ile birlikte en yüksek risk altındaki ülkeler arasında yer alıyor.

  • Yeraltı suyu seviyeleri ciddi şekilde düştü: Özellikle İç Anadolu’da obruk oluşumları hızla arttı.

  • Bu durum, toplumlar ve altyapı için doğrudan tehdit oluştururken, aynı zamanda akiferlerin kalıcı depolama kapasitesini azaltıyor.

  • Türkiye’nin de dahil olduğu bu bölge, kontrolsüz küresel ısınmanın etkileri açısından erken uyarı örneği olarak tanımlanıyor.

Türkiye’de 2025 itibariyle 1.600’den fazla obruk oluştuğu tahmin ediliyor.


Diğer Bölgelere Ait Çarpıcı Veriler

  • Güney Afrika: 68 milyon kişi gıda yardımına muhtaç.

  • Somali: 4,4 milyon kişi kriz seviyesinde açlık çekiyor.

  • Zimbabve: Mısır üretiminde %70 kayıp, 9.000 sığır kuraklık nedeniyle öldü.

  • Zambiya: Günde 21 saate varan elektrik kesintileri yaşandı.

  • Amazon: 200’den fazla nehir yunusu öldü, binlerce kişi susuz kaldı.

  • Panama Kanalı: Gemilerin %37’si geçiş yapamadı; küresel ticaret aksadı.

  • İspanya: Zeytin üretimi %50 azaldı, zeytinyağı fiyatları iki katına çıktı.

  • Fas: Koyun varlığı 2016’ya göre %38 azaldı.


Kadınlar ve Çocuklar Üzerindeki Etkiler

  • Doğu Afrika’da çocuk yaşta evlilikler ikiye katlandı.

  • Zimbabve’de kız çocukları okulu terk etti.

  • Amazon’da doğum yapan kadınlar ulaşım ve içme suyuna erişemedi.


El Niño + İklim Değişikliği = Mükemmel Fırtına

  • 2023–2024 El Niño olayı, iklim değişikliğiyle birleşerek tarım, ekosistem ve altyapı üzerindeki baskıyı daha da artırdı.

  • OECD’ye göre, bir kuraklık olayının ekonomik maliyeti 2000 yılına kıyasla en az iki kat arttı; 2035’e kadar bu maliyetin %110 artması bekleniyor.


Öneriler ve Uyarılar

Rapor, kuraklıkla mücadelede aşağıdaki adımların acilen atılması gerektiğini vurguluyor:

  • Erken uyarı sistemlerinin güçlendirilmesi

  • Doğa temelli çözümler (örneğin: havza restorasyonu, yerli ürün kullanımı)

  • Toplumsal cinsiyete duyarlı uyum politikaları

  • Sınır aşan nehir havzaları ve ticaret yollarının korunması için küresel işbirliği

  • Şebeke dışı enerji ve su teknolojilerinin yaygınlaştırılması

“Kuraklık sadece bir hava olayı değil; sosyal, ekonomik ve çevresel bir acil durumdur. Bir daha olup olmayacağı değil, bir dahaki sefere daha iyi hazırlıklı olup olmayacağımız önemli.”
– Dr. Smith, NDMC


Hazırlayanlar:
NDMC 
UNCCD 
IDRA

Raporun detaylı hali için => https://www.unccd.int/news-stories/press-releases/global-drought-hotspots-report-catalogs-severe-suffering-economic