Zaporijya Nükleer Santrali Ukrayna’nın güneydoğusunda, Dinyeper nehri üzerindeki Kakhovka Baraj Gölü’nün güney kıyısında bulunmaktadır. Avrupa’nın en büyük ve dünyanın en büyük 10 nükleer santralinden biridir. Konum itibariyle ülkemizin kuzey ucu Sinop’a dikey olarak yaklaşık 600 km uzaklıktadır.
26 Nisan 1986 tarihinde ülkemizi de etkileyen Çernobil Nükleer Santrali kazası yaşanmıştı. Bu santral, Ukrayna Kiev kentinin 140 km kuzeyinde baraj gölü kıyısında Zaporijya santralının 540 km kuzey batısında bulunmaktadır. Bu santral konum itibariyle ülkemizin kuzey ucu Karasu’ya dikey olarak yaklaşık 1150 km uzaklıktadır.
TemmBM konu ile ilgili açıklamasında olayın soğutma kulesinde olduğu nükleer reaktörleri etkilemediği yönündedir. Ancak her koşulda nükleer patlamanın olması durumuna karşı önlemlerin alınması gerekir. 26 Nisan 1986’da Çernobil’de yaşanan olay İsveçli uzmanların ölçüm çalışmaları sırasında 30 Nisan’da tesadüfen öğrenilebilmişti.
Geçmişte yaşanan bu durumun da göz önünde bulundurulması gerekir.uz 2024, dünya genelinde en sıcak ikinci ay oldu ve Avrupa Birliği’nin Copernicus İklim Değişikliği Servisi’nin ERA5 veri kaydında en sıcak ikinci Temmuz olarak kaydedildi. Temmuz 2023’teki önceki en yüksek sıcaklıktan sadece 0.04°C daha düşük oldu.
1986 yılında daha kuzeyde yaşanan Çernobil faciasının etkileri yıllarca kamuoyundan gizlenmiş, ancak yaşanan sonuçları itibariyle gizlenemeyecek durumda olan etkileri ise görülmeye devam etmektedir. Bu olaya bağlı olarak artan kanser vakaları sonucu maalesef birçok insanımız yaşamını yitirdi.
Genel hava hareketleri itibariyle Zaporijya Nükleer santralinden yayılacak nükleer partiküllerin hava hareketlerine bağlı olarak yayılım göstereceği ve hava hareketleri ile taşınması sonrası ülkemizi de etkilemesi olasıdır.
1986 yılında Çernobil olayı sonrası yaşananlardan tecrübe edinmiş olan ülkemizin bu konuda gerekli hazırlıkları önceden yapmış olması gerekir. Alınan tedbirlerin neler olduğu ve yapılan hazırlıklar bir an önce kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Biliyoruz ki, partikül maddeleri başımıza yağmaya başlayıp yaşamımızı olumsuz etkilemeye başladıktan sonra yapılacaklar çok kısıtlı ve gecikmiş olacaktır.
Öncelikle, Çernobil sonrası elde edilen tecrübeye bağlı olarak geliştirilmiş olduğunu ümit ettiğimiz eylem planları bir an önce masaya yatırılmalı ve gözden geçirilmelidir. Olayın her an bir nükleer olaya dönüşeceği kabul edilerek vakit kaybetmeden eylem planları hayata geçirilmelidir. Olay yaşandıktan sonra kurulan kriz masalarının, kendilerinin kriz olduğunu hiçbir şeyi yönetemediklerini yaşadıklarımızdan öğrenmiş durumdayız.
Her doğal olayın felakete dönüştürülmesinden sonra, yapılan rutin açıklamalarla zaman kaybetmeden bir an önce harekete geçilmeli ve alınan tedbirler konusunda kamuoyu bilgilendirilmelidir.
TMMOB
METEOROLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI